Ahmet Soysal
Dr. Ahmet Soysal
1983 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu. Hakkari-Beytüşşebap’ta ve İzmir-Bergama’da sağlık ocağı tabipliği yaptı. 1989’da İzmir Konak belediyesi sağlık İşleri Müdürü oldu. 1996-98 arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde ‘hastane ve sağlık kuruluşları yönetimi’ üzerine yüksek lisans yaptı. 1998’de Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalında başladığı halk sağlığı doktorasını 2003’de tamamladı. 2003-2015 arası aynı bölümde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Çevre sağlığı alanında çalışan Dr. Ahmet Soysal’ın çeşitli bilimsel dergilerde yayınlanmış 22 makalesi ve güncel çevre yazılarının topladığı basılı bir kitabı var.
KAPİTALİZM, ÇEVRE VE COVİD-19
Yeni ortaya çıkan ve tekrarlayan salgınlar yapan ve zoonotik hastalıklar birkaç faktör nedeniyle küresel olarak çok artmıştır. Bu faktörlerin başında ekonomi, ticaret ve seyahat, iklim değişikliği, hızla gelişen yeni patojenler, kontrolsüz nüfus artışı, değişen toplumsal alışkanlıklar ve yaşam tarzı ile insan ile doğal yaşam arasındaki mesafenin azalması geliyor. Zoonotik olarak ortaya çıkan hastalıkların özellikle ortaya çıkmasında ve yayılmasında çevresel faktörler çok önemlidir.
Çin’in batı kapitalizminin özellikle ucuz işçilik nedeniyle üretim üssü olması nedeniyle zoonotik olarak ortaya çıkan hastalıklar daha çok bu ülkeden dünyaya yayılmaktadır. Çin; doğal yaşam alanları ile insan yerleşimleri arasında mesafenin en çok azaldığı, kentsel bölgelerle, kırsal bölgeler arasında nüfus hareketliliğinin en çok olduğu, biyoçeşitliliğin en çok azaldığı ve başta hava kirliliği olmak üzere, çevre kirliliğinin yoğun olduğu bir ülkedir. ABD ve AB ülkelerinde yapılan çalışmalar Uygulanan kısmı karantina önlemleri ve ekonomik destek yetersizliği nedeniyle..
• Düşük gelir grupları,
• Göçmenler ve gündelik işlerde çalışanlar,
• Hispanik ve siyah ırktan olanlar,
• Engelli ve yaşlılar
• Kronik hastalığı olanlar
• Geçerli bir sağlık sigortası olmayanlar daha çok risk altında olduğunu göstermiştir.
Sektörler temelinde bakıldığında;
– Tarım; üretimin düşmesi ve panik alımlar nedeniyle %20-40 fiyat artışı…
– Enerji; ilk aylarda özellikle petrol tüketiminde düşüşe bağlı bazı çevresel parametrelerde geçici düzelmeler…
– İmalat sanayi; ülkemizde işsizlik, açlık ve COVİD-19 olma tehditi arasına sıkıştırılmış emekçiler…
– Finans sektörü; önce panik, sonra büyük bir toparlanma ve finans çevrelerinin esnek çalışma gibi taleplerinin yerine getirilmesi, kaybeden emekçi…
– Eğitim; Pandemi en çok eğitimi etkiledi. Çok sayıda ülkede Mart ayından bu yana ana okulundan üniversitelere kadar okullar hala kapalı…
• Ülkemizde özellikle kızların okullaşma oranı olumsuz etkileniyor.
• Okulların kapalı olması ama anne ve babaların çalıştırılması özellikle dar gelirli aileler için sorun…
• Yapılan bir çalışma özellikle dar gelirli ailelerde %27 iş kaybı ve %18 gelir kaybına neden olduğunu ortaya koymuş.
• Diğer sorun ise ‘gizli eğitim’ Gelir açısından tepedeki %40’lık kesim çocuğuna yüz yüze eğitim aldırabiliyor. Bu da eğitimdeki var olan eşitsizlikleri daha da derinleştiriyor.
– Sağlık sistemi…
• Yoğun bakım yatağı, ventilatör ve koruyucu malzeme sorunu
• Sağlık personelinin yıpranması…
– Şu ana kadar 247 sağlık personeli COVID-19 nedeniyle yaşamını yitirdi (TTB)
– COVID-19 hala bir meslek hastalığı değil.
– Sağlık personeli yalnız bırakıldı…